Ne üst akıl, ne alt akıl… Bana göre ortak akıl.
Ortak akıl ile birbirimizi kırmadan, dökmeden, zarar vermeden sorunlarımızı, sıkıntılarımızı çok daha kolay çözebilme imkânı bulabiliriz.
Rakiplerini eleştirme, yanlışını açıklayarak gerekirse kızmak da olabilir… Ama bunu kine çevirerek, küsmek, düşmanca davranmak, demokratik siyasette kabul edilebilen bir durum olarak değerlendirilemez.
Siyasette ve ticarette küslük olmaz derler…
Kişilere endekslemeden, meselelere genel perspektifle yaklaşılması gerekliliğine inanıyorum.
Sorunun değil, çözümün parçası olarak;
Toplum ve ülkenin çıkarları doğrultusunda hareket edilmesinde yarar görüyorum.
Tabi ki siyasetçilerin, partilerin kendi bakış açıları vardır; olmalıdır… Ama bu bakış açısının, toplumun ve ülkenin çıkarlarıyla örtüşmesi gerekmektedir.
Aksi halde siyasiler, siyasi partiler zamanı gelince toplum tarafından gerekli cevabı almış olurlar.
Görülüyor ki;
Sistem değişikliğine gidilmesi hususunda AK Parti ile MHP arasında bir uzlaşı var.
Başkanlık veya partili cumhurbaşkanlığı noktasında, anayasada dar bir çerçevede değişiklik olması söz konusu.
Bu olumlu bir adım, ancak bana göre yeterli değil… Çünkü ülkenin önünü açacak, aynı zamanda toplumsal barışı sağlayacak başka adımların da atılması için, Anayasada başka değişikliklere de ihtiyaç olduğu kanaatindeyim.
Unutmayalım, demokrasilerde anayasalar toplumsal uzlaşma metinleridir.
Bu bağlamda,
Sn. Başbakan CHP’ye de sizde gelin katkı sunun diye çağrıda bulundu.
Duygular ile değil mantığımızla hareket edersek,
Diğer siyasi partilerin de katkı sağlayacağı, ortak bir akıl ile…
Daha önceki pek çok yazımda da değindiğim ve hiç üşenmeden tekrar yazdığım gibi;
Her kesimin kendini bulabileceği, tüm kurum ve kurallarıyla yerli yerinde, eşit vatandaşlık temelinde, insan onuru odaklı, çoğulcu, demokratik yeni bir anayasayla sistem değişikliğine gidilerek, bu kavgaya son verip… Önümüze bakalım diyorum.
Allah’a emanet olun.
Burhan İSEN
21.Dönem Milletvekili