Ne kadar zor ne kadar meşakkatli olursa olsun, sorunlara çözüm odaklı yaklaşılmasında yarar vardır. Sorunları çözmek adına… Sorunun değil çözümün parçası olmak gerekir.
Çoğu kez etki tepkiye dönüşen iletişimler… Çözüm yollarını kapatır.
Sağlıklı bir yaklaşım ve bakış açısı ile çözüm üretmek mümkün olduğu halde doğru müdahale yapılamadığı zaman problemler büyür gider…
Akılcı yaklaşım ile probleme sebep olan noktalara yoğunlaşarak sonuca varmak mümkündür. Burada suçlu aranmaz… Çözüm üretilir… Çözümün parçası olunur.
Eğer gerçekten çözümcül yaklaşımı benimser ve çözümün bir parçası olmak istiyorsak… Soruna samimiyet ile yaklaşmalıyız.
Problemlere çözüm bulma stratejileri geliştirir… Muhatap kişi, kurum veya toplumun durumunu göz önünde bulundurarak ihtiyaç ve beklentiye uygun çözümler üretebilir… Çözüm odaklı açılımlar gerçekleştirebiliriz.
Nitekim;
Hükümetin çatışmalı sürecin bitirilmesi kapsamında yürüttüğü bir Eylem Planı üzerinde çalıştığı… Bu çalışma sonucunda beş konu başlığının hâkim olarak, ortaya çıktığı hükümet sözcüsü tarafından açıklandı.
Bu konu başlıklarından:
Birincisi çatışmalı süreç ile birlikte ortaya çıkan ekonomik ve sosyal sorunların giderilmesi ve tüm bunlar yapılırken de Milli Birlik ve Kardeşlik anlayışı içinde hareket edilmesi,
İkincisi son derece yoğun kamu diplomasisinin yapılması; iç ve dış kamuoyunun açık, doğru ve zamanında bilgilendirilmesi,
Üçüncüsü eylem planında ortaya çıkacak idari bazı tedbirlerin mutlaka somut delillere dayandırılması,
Dördüncüsü sivil halkın uğramış olduğu maddi ve manevi zararların ortadan kaldırılması ve onların mağduriyetlerinin giderilmesi,
Beşincisi ise (bütün bu süreçte Türkiye’de birileri duygusal kopuşun olmasını isteyebilirler) kardeşliği ve bütünlüğü sağlayacak her türlü insani tedbirin uygulanması,
Gibi beş ana çerçevede önümüzdeki günlerde somut şekli verileceği ve ivedilikle… Ekonomik ve sosyal boyutlarıyla ele alınacak 303 maddelik bir eylem planının ortaya konulacağı belirtilmiştir.
Bu bağlamda;
Çözüm odaklı düşünerek… Sorunları çözmek adına bütün imkânları seferber ederek, kardeşlik hukuku çerçevesinde; duygularımızla değil, mantığımızla hareket etmemiz gerekir diye düşünüyorum.
Aklımızla hareket edersek milletçe kazanırız. Ancak duygularımıza yenik düşersek hep birlikte kaybetmiş oluruz.
Ben şahsen, Türkiye topraklarının bölünemeyeceğine inanıyorum. Kaldı ki Kürt kamuoyunda, yapılan araştırmalarda da kahir ekseriyetin ülkenin toprak bütünlüğünden yana olduğu görülmektedir.
Önemli olan gönüllerin bir olması…
Gönüller bölünürse… toprak bütün kalmış neye yarar.
Unutmayalım ki toprak insan içindir. İnsansız… toprak neye yarar.
Allah’a emanet olunuz…
Burhan İSEN
21.Dönem Batman Milletvekili