Genel

İzninizle yazıma iki soruyla başlamak istiyorum. Öncelikle güvenli, huzurlu, mutlu ve kaliteli yaşamak istiyor muyuz? Bunlar ile birlikte, Demokrasinin tüm ilke, kurum ve kurallarının egemen olduğu, barışık bir toplumda yaşamayı arzuluyor muyuz? Eğer cevabımız evet ise… Çözüm bizim elimizde, hepimizin elinde: Elimizdeki anahtar “Toplumsal Sorumluluk Duygusu” ve ona uygun davranışlarımızdır. …

Sadece kınamak, lanetlemek ve küfür etmekle; bu şiddet, bu gözyaşlarının dinmeyeceği anlaşılmaktadır. Barış-kardeşlik adına bir şeyler daha yapılmalı… Ölümlerin durması, gözyaşlarının dinmesi için artık çözüm üretmenin ne kadar elzem olduğu herkes tarafından görülmekte. Partilerin metin yayınlayarak… Teröre, şiddete karşı birlik beraberlik içinde hareket etmeleri doğru bir adım. Ancak sadece metin …

Ne üst akıl, ne alt akıl… Bana göre ortak akıl. Ortak akıl ile birbirimizi kırmadan, dökmeden, zarar vermeden sorunlarımızı, sıkıntılarımızı çok daha kolay çözebilme imkânı bulabiliriz. Rakiplerini eleştirme, yanlışını açıklayarak gerekirse kızmak da olabilir… Ama bunu kine çevirerek,  küsmek, düşmanca davranmak,  demokratik siyasette kabul edilebilen bir durum olarak değerlendirilemez. Siyasette …

Gazi ve şehit yakınları Atama Töreni’nde… “Kendi siyaset arkadaşlarımdan, muhalefet partilerinden, iş dünyasından pek çok kişi bunların üzerine çok gittiğimi söylüyordu. Sadece milletim, bu mücadelede beni destekledi.” dedi… Sn. Erdoğan.   Cumhurbaşkanı’nın bu söylemi (halk dışındaki kimsenin, hatta dava arkadaşlarının bile FETÖ ile mücadeleye destek vermediğine üzülerek…) bir sitem olarak …

Her şeyin başı sağlık derler… Oysa huzur da çok önemli… Huzur olmadı mı, sağlık da etkilenir, birçok şey de…  Ailede, işyerinde, yaşanılan toplumda/ülkede huzurun olmayışı her türlü olumsuzluklara sebebiyet verebilir. Toplumsal huzuru sağlayan ülkeler… Büyüme, gelişme ve sağlıklı düşünme/hareket imkânı yakalayabilirler. İnsanlar/toplumlar… Ülkesinde, bölgesinde, evinde, yolunda, işinde… yaşamını sürdürdüğü mekânlarda …

15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra, toplumda oluşan birlik beraberlik ruhu ve milletçe kenetlenmemiz… Siyasi liderlere de sirayet etti. Nitekim; Başbakan Sn. Binali Yıldırım, bu amaçla 19 Temmuz’da her iki muhalefet lideriyle ayrı ayrı görüştü. Demokrasi nöbetleri… 7 Ağustos Pazar günü İstanbul Yenikapı’da gerçekleşen miting… Milyonların oluşturduğu büyük bir halk …

15 Temmuz hain darbe girişimiyle birlikte, Türkiye toplumu olarak… İlk defa kenetlenme, bütünleşme ve birlik-beraberlik ruhu yakaladık. Bu süreçte… Halk, canı pahasına tankların önüne geçip/yatıp şehit olup; meydanlarda demokrasi nöbetleri tutarak; Siyasi partiler,  sivil toplum kuruluşları, medya, iş dünyası… kısaca toplumun her kesimi birlik-beraberlik mesajları vererek; ülkenin selâmeti için üzerlerine …

Sn. Cumhurbaşkanı parti liderlerini Beştepe’ye daveti ve liderlerin davete icabet etmesi kamuoyunda olumlu karşılandı. Bu buluşma çok özlenen bir tablo olup, uzlaşma kültürü noktasında olumlu gelişmelerin bir işareti olarak algılanabilir… Nitekim küçük bir paket bile olsa, partilerin uzlaşarak, Anayasa değişikliğini gerçekleştirebilmesinin söz konusu olduğu görülmektedir. Evet… “Söz konusu vatan ise …

Bayramda memlekette… Üst düzey bir yetkili olan, çok sevdiğim dostumla sohbet ederken… TSK’da FETÖ/PDY yapılanmasının çok güçlü olduğunu, hatta general düzeyinde de çok fazla sayıda olduklarını söylüyordu. Kurumun en etkili yerlerinde görev yaptıklarını, bunun çok tehlikeli bir boyuta ulaştığını dile getiriyordu. Hatta Rusya uçağının vurulmasını bile… Ankara’nın haberi olmadan, bunlar …

Dış politikada başlayan normalleşme süreci… İç politikada da başlayabilir mi? Neden olmasın. Nitekim; Sn. Başbakanımız Binali YILDIRIM AK Parti Siyaset Akademisi’nde yaptığı konuşmada bunun işaretlerini verdi. Sn. Başbakan konuşmasında;  “Dost bildiğimiz bazı üst akıllar maalesef Türkiye’yi meşgul etmek için dışarıda bizim hayrımıza olmayan hesaplar içerisindeler. Biz dostluklarımızı artıracağız, düşmanlıkları azaltacağız. …